COFFEE TALK #4 GÜZEL'İN NEYLİĞİ ÜZERİNE

12:49

Keats'in Bir Yunan Vazosuna Övgü'sü ile ilk kez karşılaştığım yer, simetrinin matematiğini anlatan ilgi çekici bir kitabın önsözüydü; şiirin bir kısmını okuduğum zaman kitabı kendimden biraz uzaklaştırnış ve uzaktan bir süre dizeleri izlemiştim. "Güzellik gerçekliktir, gerçeklik de güzellik" diyordu, "Yeryüzünde bildiğin ve bilmen gereken her şey". Hepsi bu.

Güzellik gerçekliktir.

Güzel nedir: Güzel kulak kıvrımı gibi bir şeydir ve insan onu da görmek, sevmek ister.

Güzel nedir: Güzel bir taşma ve ışıma halidir, öylece dururken fark edilmeyi bekler.

Güzel bilinçli değildir ve hatta bilinçli duyuşları da sevmez, ufacık bir frekanstadır kendi kendine bulunmayı bekleyen.

Güzel nedir: Güzel kendine has renklere sahip kıvılcımlı bir elektriktir vücudu dolaşan.

Güzel bir algılayış değil, bir oyun hiç değil, bir keşfediliştir; güzel doğaldır ama doğa değildir, bir nefes değildir bir yutkunmadır gözünün ucuyla yakaladığın. Güzel bir el tutması değil, bir eli aramasıdır.

Güzel herkese anlatmak isteyeceğin bir şeydir, ama bir yıldız değil bir kuasardır içinde büyüyen. Güzel, bir anlatamama halidir ama bir kaybolma hali asla değildir. Bir bulma da değil, bir yoldan almadır daha çok.

Güzel zamana göre sabitliği bulunmayan, sen koştukça koşan bir şeydir; bütün heybetiyle şaşkınlık/yorgunluk/yoğunluk ve korkuyu da içerir.