Gittim ve Gördüm: Melbo

14:33

image
Aslında gideli bir süre olsa da yeni yazma fırsatı buldum Melbo için. Bütünüyle abi tavsiyesi ile gitmiştim, kendisi bu yerin limonatasını çok övmüştü ama ben her köşesini her ayrıntısını didik didik ettim diyebilirim.
Melbo, Kızılay'dan Demirtepe tarafında giderken, GMK Bulvarının hemen sol tarafında kalıyor, tam olarak Şato Burger dediğimiz yerin karşısı aslında. Uzaktan biraz ara kat gibi görünse de içerisi inanılmaz büyük, hatta şaşırtıcı derecede büyük diyebilirim. Sıcak bir dekorasyonu var, çok işlevsel düşünülmüş. Ciddi bir yemek de yiyebilirsiniz, arkadaşlarınızla da takılabilirsiniz, burayı internet kafe olarak bile kullanabilirsiniz.
Hemen girişte şöyle güzel bir köşeye sahip:
image
Arada yemeklerinden bahsetmeyi de unutmayayım.
Biz gittiğimizde yanlış hatırlamıyorsam tavuk steak yemiştik ve fiyatları da gayet uygundu. Bana sorarsanız burası her okul çıkışı gidilebilecek yerlerden biri değil, nihayetinde biraz cebimizi de düşünmeliyiz. Limonatası çok övüldüğü halde ben henüz hiç içmedim. (Limonata deyince Ankara içinde akla her zaman Aylak Madam gelir nihayetinde. Yolunuzu sırf bunun için oraya düşürün, ki bulamama ihtimaliniz de çoktur söyleyeyim. Uzun bir aşamalar zincirinden sonra özel bir limonata yapılır ve her gün için sınırlıdır bu. Bu kadar spoiler yeter!)
Buradan birkaç adım atmaya kalmadan sola dönüyorsunuz ve şöyle bir manzarayla karşılaşıyorsunuz, bu sıcak ve haliyle şık ortamı ben gayet sevdim:
image
Ortadaki masanın üzerindeki bilgisayarları görmüşsünüzdür umarım. Ya da klavyeleri, her neyse.
Sizi bilmiyorum ama ben özellikle kafe dekorasyonlarında sadeliğe biraz fazla önem veriyorum, tam olarak İskandinav stili olmasa da özellikle ahşap işçilikle detaylandırılmış bölümleri çok severim. Melbo'da biraz daha ilerleyince...
image
Bu görüntü gayet güzel olmasına rağmen benim için çok fazla geldi diyebilirim. Fazla rengarenkliği maalesef sevmiyorum, küçük ağaçlar detay gibi dursa da hiç olmasa da olurmuş, neticede duvarlar desenli, deri koltuklar, abartılı avize, yeterince dikkat çekici her şey. Bu görüntüsüyle Melbo benim için bir tık sınıfta kaldı.
image
Melbo'nun en güzel tarafı ise çalışanları sanırım.
Fotoğraf çekmek istediğinizde barı komple boşaltıp, Melbo sanki kendi evinizmiş gibi sizi rahat ettirip, şurayı da çekin, burayı da çekin diye tavsiyeler veren, hatta sonra iyice samimi olup onlarla da fotoğraf çektirdiğiniz insanlar. Buradaki barista güzel Ebru. Kendisi neredeyse hemşehrim bile çıktı. Giderseniz benim için de selam vermeyi unutmayın.
Olur da şurası da ilgini çeker, şurayı da bir gör istersen dediğiniz yerler olursa lütfen söyleyin. Ankara'da çok uzun zamandır çok gezdim ama bunları yazma fikri maalesef çok yeni. Olsun. Bir gün sizlerle de karşılaşmak dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder