17/10/2021 - PAZAR

12:12


Evde kışlıkları saklandıkları yerden çıkartıp hafif bir ütü sonrası askılara yerleştirdiğimiz Cumartesi olur ya, o günün sonraki gün. Hani o meşum Cumartesi'nde camlar artık gündüzden buğulanmaya başlar, market alışverişine gidip eve bitki çayı stoklarız ve akşam arkadaşlarımızın evindeki oturmamız üşengeçlikten uzadıkça uzar. Kapıda ceket isteyişlerimiz, kapıda ceket bekleyişlerimiz, kapının dışına doğru evin yörüngesinden uzaklaştıkça insana gelen yorgunluk ve “evde bekleyen işler” hissi. Arabadaki akşam sessizliği, arabadaki tıkırtılar, sinyal sesi, gıcırtılar… 


Yurtdışına gitmeye hazırlanan arkadaşlara yapılan yarı üzgün motivasyon konuşmaları Cumartesi'si. "Emlak piyasası" deniyor, "İstanbul'da X ise, Amsterdam'da 2X kötü durumda, pahalı bile değil ev yok". Her ülkede "gelince bir eviniz olur" dedikleri evlerimizden epey var. Ben burada, bu şehrin sıcak çörekçisi gibi bir konumdayım daha çok: Evim tertemiz bir yolgeçen hanı, düzenli bir şekilde bir elimde un kabı diğerinde merdane, akşam gelecekler için tatlı çörek hamuru açıyorum. Küçücük mutfağımda beni görebilirsiniz, üç adımlık kapısız mutfağımdan servis penceresinin açıldığı salondakilere laf yetiştirmeye çalışıyorum, kedi de servis penceresinin pervazına oturmuş beni seyrederek uyukluyor. Sıradan...


Ne diyordum, Ekim ayıyla birlikte gelen arkadaş evi oturması Cumartesi'leri... 


Şöyle dışarı kıyafetleriyle de olsa rahat rahat yayıldığınız, çayı biten arkadaşınızın kendisine almaya giderken sizin bardağınızı da doldurmayı teklif etmesi, ocağın üstündeki hep sıcak, bazen çok taze çay. İthal bir çikolatanın mutlaka bir anda bir yerlerden çıkması, Nussknacker veya Ferrero Rocher'e doymamız. 



17/10/2021


Şöyle bir şey, pazar sabahı kalkıp yağmurlukları giyip Belgrad Ormanına gitmek, ama biraz erken gitmek ve sonrasında hopp diye Tarabya. Sabah kahvesi, yarım pain au chocolate yarım üzümlü kruvasan, sonra koşa koşa Orman. Orman’da 10 kilometre hissettiren bir 5 kilometre yürüyüş, çıkışta mükemmel bir granola, sonra koşa koşa ikinci kahve ve üçüncü kahvaltıya. Petra, eski kaşarlı monsiuer bir şey bir şey. Hopp, tekrar Köprü, biraz mağaza gezmesi, Chai Tea Latte rayihasının içerisinde biraz üniversite logosu baskılı sweatshirt modası... 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder