Analog/GİTTİM VE GÖRDÜM: ASANSÖR (İZMİR)

10:01

Psikoloji öğrencileri için her yıl yaz aylarında düzenlenen ulusal kongre (UPOK) için İzmir'e gitmiştik. Bu fotoğrafı çektikten sonra Alsancak'a kadar yürüdüğümüzü hatırlıyorum, ardından bayılacak kadar yorulduğumu da... Asansörün bizzat kendisinin belki çok fazla fotoğrafı çekilebilirdi ama ben oradan İzmir'i çekmiş olduğum için mutluyum. O kadar yol boyunca makineyi taşımış olmam da hayret verici: Konak sahilinde oturduğum yerde kalmamın nedenlerinden biri şimdi çok daha iyi anlaşılıyor. Buradaki balkonlardan birinde Türk bayrağı asılı, onu görüp ilk söyleyene ise bir adet Kordon dondurması borcum olsun. İzmir'den kalanları şöyle madde madde yazmışım dönünce, fiyakalı olduğunu düşünmüş olmalıyım o zamanlar:
1. Korkarım yazacak çok ama çok fazla bir şey var ama şimdilik birkaç fotoğraf ve birkaç ufak cümle. 
2. Nihayet ben de o “herkesin çektiği” fotoğraftan çektim. Hatta fotoğraflardan. Ev-vet!
3. İzmir, ah İzmir! Senin hakkında yazacak çok fazla şey var. 
4. Upok18 bitti. Ulusal pisikolooğji öğrencileri şeysi. Çok çok çok güzeldi fakat sertifika eğitimi “aman klinik psikoloji olmasın” diye özenerek seçtiğim, “ilkyardımla alakalı bişiydir yaa” diye düşünüp “Acile Krize Müdahale” programına girince onun tamamen “intihar"lar üzerine olduğunu görmemle gelişen olaylar... 
5. Ve sabahtan akşama kadar intiharlar hakkında konuşup durmak... 
6. Ama yine de o dondurmayı paylaşmasam, birilerine mutlaka ama mutlaka tavsiye etmesem ol-maz-dı! Yer: Konak. Marina Kafe. Veya Marine Kafe. Konak Pier'in az ilerisi, Nostalji'nin de azıcık ilerisi. Karışık gerçek bilmem ney dondurması. Yediğim en güzel dondurma budur. 

2 yorum:

  1. Yıllanmış wordpress hesabımla yazmış bulunayım. Dondurma var sonuçta. :) Soldan dördüncü apartmanın yukarıdan aşağıya dördüncü katında bir bayrak bulunuyor. ^-^ Şaka bir yana kimsenin yorum yazmamış olmasına şaşırdım açıkçası. Blog çok güzel olmuş, ellerine sağlık. Bir an kıskanıp blogger'a geçmesem mi acaba diye düşünmedim değil. Yeni yazılarını bekliyoruz. Umarım sürekli yazmam gerek yada sadece bunlarda yazmalıyım diyerek kendini kısıtlamazsın. Selamlar.
    -Ümit.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. And the oscar goes too... :) Blog için söylediklerine çok sevindim, nihayet benim de fazlasıyla içime sinmiş bir durumda (özellikle fotoğraflar için). Ben biraz fazla hevesli çıktım bu sefer, her gün yeni yazılar göresim geliyor bu blogda. :)

      Güzel dileklerin için çok teşekkürler, her zaman beklerim, sevgiler...

      Sil