GÜNAYDIN!

09:49

Gündüzden geceye, geceden gündüze Haziran oluşuyor. 

Eski Haziran'lar gibiyiz: Bunu yazarken mutfaktan paskalya çöreği kokusu geliyor (belli ki mahlepsiz ancak şekeri o kadar kıvamlı ayarlanmış ki tatlı kokuyor) ve birbirimize yaslanmış Brooklyn Nine-Nine seyrediyoruz. Bu benim, sonrasında hatırlamak için kaydetmek isteyeceğim, özlediğimde tekrar geri çekilmek isteyeceğim “basitlik”. Pek çok güzel basitlikten birisi, sabah uyandığımda “günaydın!” deyip karşılık bulduğum zamanki gibi keyifli bir basitlik, dizime kadar ıslanmış halime bakarak kahkahalarla güldüğümüz zamanki gibi bir basitlik.

Biliyor musunuz biz bu basitliği hep beraber oluşturduk: Hep beraber olduğumuz için her şey daha da güzelleşti. Şafak sökerken yaşadığımız bir zaman vardı, ellerimizde sodalarla (evet, gerçekten!) mükemmel bir manzaraya karşı oturmuş ayaklarımızı sallayarak inanılmaz bir sessizliği sindirmeye çalışıyorduk. Bir süre sonra ayaklarımız yavaşlamış ve robotlar için yazılmış bir aşk şarkısı dinliyormuşçasına selvilerin hışırtısını dinlemeye başlamıştık. Ellerimizde sodalarla Sheraton'ın terasında gündoğumunu özümserken... 

Haziran pek çok anlamda basitti ve kolaydı, sürdürülebilirdi; Haziran bana çocukluğumun Haziranlarını anımsatırdı, gittikçe artan hava sıcaklıkları ve gündüzleri eve kapanmalar, polisiye diziler, nemlendirici kremler ve bembeyaz kıyafetler... 

Haziran incelenmesi gereken egzotik, hevesle tadılmayı beklenen ilginç bir meyve değildi, Haziran sadeydi; bildiğimiz, tanıdığımız bir yerdi. Haziran'da içinde tek tük yolcular olan gri-turuncu döşemeli metrolara binerdiniz; şehirdeki en uzak yerlere gider, üst katlara çıkar, çatı partilerinde dans ederdiniz.

Haziran'da eski spor ayakkabılarınızla yürüdüğünüz dar patikaların sizi yeni bir yere çıkarmasını beklemezdiniz: Siz değişirdiniz, yüzünüzde güneş yanıkları belirirdi, günlük işlerde çalışırdınız ve belki her gün yüzlerce kahve yapmanız gerekirdi ama eve döndüğünüz yol hiçbir zaman değişmezdi.

Evrenin bu kısmında her şey gevşer, salınır ve varlığını hep bildiği şekilde devam ettirirdi, gündüzden geceye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder