Gittim ve Gördüm: Coffee Lab

14:53

Burayı bana tavsiye eden çok kişi oldu ama ilk olarak söyleyen Superman'di. Onun dışında sayısız anonim, sonra Sketchmketch, ve birkaç anonim daha.
Ama arkadaşlar burası ne kadar erken giderseniz gidin, aslında geç kalmış olacağınız bir yer. Baştan söyleyeyim.
image
Önce yol tarifini vereyim ama, o önemli.
Gidişi bana çetrefilli gibi gelmişti ama değil. Kızılay'dan şu şekilde gidebilirsiniz:
Güvenpark'tan, tam olarak Hosta'nın karşısından Çiğdem dolmuşlarına biniyorsunuz. Bayraktar İş Merkezinin önünde iniyorsunuz. Zaten indiğiniz yer tam girişi olmuş oluyor buranın. Daha önce o tarafa hiç gitmemişseniz ve tedirgin olacaksanız söyleyeyim: Sabah gazetesini geçtikten sonra, MHP ana binasına gelmeden önce, tam olarak arada kalıyormuş yeri. Bunu da bana minibüste tarif etmişlerdi eheh.
Şimdi devam.
Bu yukarıda gördüğünüz yer girişin biraz ilerisi. Bahçesinin fotoğrafını da çekmiştim ama o kadar çok fotoğraf vardı ki sizi sıkmamak adına onları eledim. Ortaya çıkanlara beraber bakalım şimdi.
Coffee Lab'ın dekorasyonu ve mükemmel ötesi ışıklandırması gönlümü fethetti. Şu ortada gördüğünüz sayısız dergi, onların üzerine yansıyan ışıklar, tamamen göz zevki için.
Daha bu kadar ileriye gitmeden önce, hemen girişin sol kısmını göstereyim size:
image
Evet, kahve severlerin en çok seveceği periyodik tablo bu olsa gerek.
Açısal sorunlar yüzünden tablonun tamamını çekebilme fırsatım olmadı, açıkçası orada oturanları rahatsız etmek de istemedim ama gelin biraz yakından bakalım, periyodik tabloda neler varmış:
image
En güzel elementler bunlar oluyor sanırım.
Bu tablonun tam karşısında ise, şöyle koskocaman bir dolap ve içinde kahveler, soslar, bir sürü güzel egzantrik şeyler var:
image
Şimdi burada bahsetmek istediğim şey çok başka.
Efendim Coffee Lab'ın en sevdiğim özelliği, kesinlikle müşteriye karşı inanılmaz zarif davranmaları oldu. Ankara içinde, bu anlamda sonunda istediğim gibi bir yer bulmuş olmama inanamıyorum. Ben etrafta dolanıp fotoğraf çekerken, önümden geçmeyip beklemeleri, bu sırada sürekli gülümseyip yardımcı olmaya çalışmaları, kahve seçerken sorduğum binlerce soruya sabırla cevap vermeleri, saygılı, saygılı ve saygılı olmaları... Bu anlamda güzel bir deneyimdi.
Şimdi birkaç adım daha atalım birlikte:
image
Burası tam olarak bar kısmının karşısı. Işık yüzünden ders çalışmak, uzun süre oturup kitap okumak için yapılmış gibiydi. Şu kızlar onların fotoğrafını çekmem konusunda çok sevecen davrandılar, bir kere daha teşekkürler onlara. Burada peş peşe 5-6 kadar masa var aynı bu şekilde. Hemen sonrasında ise enfes bir kitaplık çıkıyor karşınıza:
image
Şu koltuğun başındaki ışık çok güzel değil mi ya? Ben çok sevdim.
Buranın üst katı da var ama ben hiç çıkmadım, aslında oraya da bir bakmak gerek. Buranın böyle sıcak ortamını çok sevdik arkadaşlarla. Zaten sonsuz bir nedensellik-kozmoloji-fizik-din muhabbetine başlamıştık ki akşama doğru anca kalkabildik yerimizden.
Şimdi gelelim ne yedik, ne içtik...
image
İlginç bir şekilde yediğim şeylerin fotoğrafını çekmeyi sevmediğimden bu kısımda fotoğraf yok. Ben hala garip bir Eat Clean durumunda olduğum için şnitzel yedim, arkadaşlarım da ton balıklı sandviç yediler. Burada işler biraz değişik, çünkü sipariş verdiğiniz zaman menüde "Yanında" denilen bir bölüm var, o bölümden, siparişinize ek olarak iki tane de seçim yapmanız isteniyor ana yemeğe ek olarak. Seçenekler arasında yoğurt, salata, fırında patates gibi tercihler var. 6-7 çeşit arasından ben salata ve yoğurt seçmiştim ve yoğurt bildiğiniz yarım kilo kadar filan gelmişti ve çok lezzetliydi. Salatanın üzerine de parmesan rendelemek ne güzel bir ayrıntı, keşke her yer yapsa bunu.
Burası şu ortadaki dev masanın üzerinden bir ayrıntı:
image
Hadi bir tane daha. Burada belli olmasalar da şu küçük iskemleler bile aşırı şirin.
image
Yemekleri yedikten sonra bir kahve faslı başladı ki, inanılmazdı.
Menüde çok çeşitli kahveler var (Coffee Lab :) ama ben özellikle "Spesiyal Kahveler" kısmında çok oyalandım. Hatta inanır mısınız hepsini tek tek sordum kendilerine, sabırla da cevapladılar. Garip isimli ilginç kahveler vardı, benim aldığımın adı tam olarak "London Fog Latte", eheh. Earl grey ve latte karışımı, süt, tam olarak bu şekildeydi sanırım. One Shot from Dark Night gibi bir kahve vardı, yanlış hatırlamıyorsam Americano tarzında bir şeydi, espresso oranı çok fazlaymış. Onun dışında bildiğiniz her çeşit kahve var, Chai Latte de dahil. (Chai'siz olmaaaz! :)
Fiyatlar hakkında konuşmasam olmaz. Yiyecek menüsü ortalamanın biraz üzerindeyken kahve menüsü Starbucks ile aynı, bazı kahvelerde çok daha ucuz. Öğrenci halinizle kahve içmek için her gün, yemek yemek için ise haftada bir gidebilirsiniz.
Bizim masamız şu yukarıda gördüğünüz kitaplığın tam karşısındaydı, kalkmadan önce de fotoğrafını çekmiş bulundum:
image
İşte böyle. Ne çok biriktirmişsem demek ki, bir türlü bitiremedim. Yavaş yavaş sona geldik ama. Buranın müdavimi olmak için bir kere gitmek bile yeterli.
Gelelim ayrıntının ayrıntısı'na...
image
Benim servis hastalığımı herkes biliyor artık, deli gibi koleksiyon yapıyorum. Efendim bu yukarıda gördüğünüz de, buranın servisi. Bildiğiniz, tabağın altına koyulanlardan. Üzerinde hangi kahvenin ne şekilde yapıldığına dair bir sürü ayrıntı bulabilirsiniz. Ben bir tane istedim, sağolsunlar iki tane getirdiler, böylelikle gönlümü kazanma şekilleri ikiye katlandı eheh. Gidince mutlaka alın, fotoğrafta bütün ayrıntıları gözüksün diye kötüce çektim ama tam oda duvarına asmalık.
Kapatmadan önce...
Beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan, ısrarlarıma sonsuz tahammül gösteren Ayşegül'e, Gül'e ve burayı tavsiye eden herkese tekrar teşekkürler. Olur da şuraya da git dediğiniz yerler olursa mesaj kutum, mail adresim her zaman açık. Yorumlarınızı da lütfen yazın.
Sevgiler!
Adres:
Ehlibeyt Mh., Ceyhun Atuf Kansu Cd No:114, 06520 Çankaya
(0312) 474 0600 İnternet sitesi için TIK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder