ANİDEN KALKIP JAKARTA'YA GİTTİM VE HER ŞEY EFSANEYDİ!

09:54

Hahah, başlığı okudunuz değil mi? İşte benim son 1 haftada başıma böyle bir şey geldi. 


Her şey çok hızlı oldu: Burcu'dan telefon geldi, "Hazırlan, Jakarta'ya gidiyorsun!" dedi. Hahah. Neden gülüyorum, çünkü her şey o kadar saçma bir hızda oldu ki. Vallahi komik. Nasıl yani dedim, ee fuar var, sen de görevlendirildin dedi. Ne zaman dedim, haftasonu dedi. Nasıl yani bu haftasonu mu dedim. Evet dedi! 


Hahaha. Salı günü biletim alındı ve Cuma günü Jakarta'ya giden uçağın içindeydim. İnsan bu kadar süre içerisinde tamamen farklı bir iklime nasıl hazırlanır? Ben size söyleyeyim: Hazırlanamaz. Hahaha. Valizde bir terlik, bir de spor ayakkabı yedeği ile düştüm yollara. Ne giyilir bilmem: Herkes çok sıcak diyor ancak yağmur da var. Böyle bir mevsimde ne giyilir? Bot olmaz, terlik olmaz. Sandalet al dediler. Sandalet bakıyorum, e sandalet de sanki pek olmaz gibi geliyor. Aman, en eski spor ayakkabımı yağmurda çok kötü olursa ve kurumazsa atarım diyerek giydim. 


12 saatlik uçak yolculuğundan sonra Jakarta'dayım. Böyle bir şey olunca insanın beynindeki kendi konum servisleri çalışmıyor., hahah. Ben şu an dünyanın neresindeyim diye bir düşünüyorsun. Ekvator'a -6 derece bir yerdeyim. Güney Yarımküre'de şu anda sonbahar ama havalimanından çıkınca öyle bir sıcak vuruyor ki yüze, üfff. Nemli, acayip bir sıcak. Nefes alamıyor insan ilk birkaç saat. Sonra alışılıyor. Böyle şapır şapır terletmiyor, derinizin üzerinde hafif nemli bir tabaka oluşturuyor. 40 derece ve %6 nem böyle bir şey oluyor. Eh bunu da yaşadık ama ne güzel yaşadık.


3 gün yenilecek her şeyi nasıl yedim, Endonezya nasıl deli bir yer çıktı, bunların hepsini size zamanla anlatacağım ama ben de hala sindiremedim. Ne yediklerimi, ne yaşadıklarımı. Şimdilik tre makasi. Görüşürüz! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder