GİTTİM VE GÖRDÜM: F451 BREW.

15:19

Hikayesi olan yerleri, anlatacak bir şeyleri olan insanları çok seviyorum. Bugünkü yerimizin adı F451 Brew. Tahmin edebileceğiniz gibi iyi bir hikayeyle geldim bu sefer. (Zaten bir insan evden çıktıktan sonra yeni bir hikayesi olmadan gelmemeli eve.)  

Ama her zaman olduğu gibi önce yol tarifi: F451, Kennedy Caddesinde tam olarak. Kızılay'dan da  Tunalı'dan olduğu kadar yakın neredeyse. Gittiğimiz zaman bir sürü fotoğraf çekmiştim ama blog için düzenlerken fark ettim, toplamda 3 fotoğrafta bütün mekanı gösterebiliyormuşum. Tam burada 16mm lense sevgilerimizi de göndermeliyiz, çünkü nihayet fark ettiğim üzere, rahatlık varmış! Çok uzun süre iç mekan fotoğrafı çektikten sonra taze bir nefes almış oldum sanırım. Bir gezisi yazısı da ancak bu kadar manipüle edilebilir, eheh. Her neyse.

F451, biz gittiğimiz zaman, yani pazar günü öğleden sonra, tamamen tesadüfen açıktı. Sahiplerinden biri bütünüyle bambaşka bir sebep yüzünden kafeyi açmış, birileri gelince de kalmış o şekilde. Sonra biz gelince hepten açık kalmış. Zaten kafe resmi olarak açılalı bir süre olsa da, yoğunlukları sebebiyle müsait oldukları zaman açıyorlarmış bir süredir. Yeni yeni düzene giriyormuş. 

İlk fotoğraf, kafenin dışarıdan görünüşü. Camdan yansımalı fotoğrafları sonsuza dek seveceğim sanırım. Alttaki fotoğraf da bar bölümü (bu bölümün dekorasyon dilinde ayrı bir adı olup olmadığını bile bilmiyorum bu arada hehe). Yeni açılmış olmasına rağmen, özellikle kahve demleme yöntemleri konusunda iddialı ve hazırlıklı olmalarına kimse benim kadar sevinemezdi sanırım. Adını bütünüyle unuttum (muhtemelen son derece İtalyanca bir kelimeydi) ama açılmadan önce espresso makinesini beklemişler uzun bir süre. Yapacaksak tam olsun demişler.
Gittiğim her yerde etrafı fazlaca kurcalıyor olduğum için şuradaki Chemex'i görmek birinci mutluluk sebebiydi. Zamanında Ankara'nın her yerinde Hario V60 aradığımız için (niye diye sormazsınız artık hehhe) Hario'ları görmek ikinci bir mutluluk sebebiydi (böyle bir blog tutma şekli olamaz ya!). Syphon da var. Filtreler zaten. Başka ne olsun. Espressolarını denedim ve genelde espresso sevmesem de buradaki gayet taze ve içilebilir geldi (sütlü kahve sevenlerdenim ben her zaman). Ardından iced mocha'larını içtim, epeyce gizli bir formülle (hemen söylüyorum formülü: Nane koyuyorlar içerisine. Daha doğrusu üzerine. Gibi. Nane kokusu kalıyor ağzınızda çok hafif. Ama hani dilin arka taraflarına doğru bir tat kalır ya, o şekilde. Bu anlatma biçimi gerçekten kötü bir noktaya gidiyor. Parantezi kapatmalıyım. :) yapıyorlar. 

Hadi bir nefeslenelim şurada. 

Burayla alakalı en sevdiğim şeylerden birincisi şu oldu: Bir gelişim gösteriyorlar size. Ve göstermeye devam edecekler. Öğreniyor ve uyguluyorlar, kendi aralarında deneyip beğenirlerse menüye koyuyorlar. Tamamen zevk için açıldığını gerçekten hissediyorsunuz, tiyatro mezunu, dalgıç eğitmenliği yapan baristası filan var. İkinci en sevdiğim de ışığı. Bana böyle ferah yerlerle gelin. Şöyle küçük ISO değerleriyle fotoğraf çekilebilecek yerler istiyorum etrafta. Sarılar, beyazlar, boydan boya camlar ve yüksek sandalyeler...

(Buradaki aynalarda çekilmiş selfie'miz bile var.)

Burada çekilmiş çok fazla fotoğraf vardı ama hepsini toplamda ikiye ayırdım. Öncelikle mekanı tanıtmak, ondan sonra benim bu mekanda nasıl fotoğraflar çektiğimi göstermek istedim size ayrı ayrı (birlikte çok çok uzun bir yazı oluyordu ikisi). Ardından mekan fotoğraflarının çok büyük olduğunu fark edince de bu kadar yeteceğini düşündüm ve sonuç olarak şu an bulunduğumuz noktadayız. Henüz size nasıl hiç tanımadığım bir kıza modellik teklifi yaptığımı, kendisinin tiyatro mezunu bir çizgi film (ya da animasyon?) yönetmeni çıktığını (Keloğlan hem de!) ve teklifimi seve seve kabul edip uzun uzun (ve büyük bir sabırla) bana modellik yaptığı kısmı göstermedim (ki kendisi şimdiye kadar hiçbir ajansın fotomodellik teklifini kabul etmemiş). Her şeyin amatörü güzel sanırım, ben de bu çömez halimden gayet memnunum. O yüzden şimdilik (büyük bir zorlukla) gönderiyi bitiriyorum ki, bir an önce öteki gelsin.


İşte bu kadardı. Eğer sizin de şuraya git, burayı gör dediğiniz yerler varsa mesaj kutum her zaman açık. Şimdilik sevgiyle kalın, görüşmek üzere!

F451 Brew 
Adres:
J.F. Kennedy Caddesi No: 31 Ankara
 İnternet siteleri için TIK.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder