GİTTİM VE GÖRDÜM: THE COFFEE HOME

09:18

Güzel kafeleri severim. Ama içdizaynı ayrı, çalışanları ayrı, kahvesi ayrı, bulunduğu yeri ayrı güzel kafeleri çok fazla severim. Geçtiğimiz haftalarda Samsun'daki Coffee Home'u tekrar ziyaret ettim, benim için oldukça heyecan vericiydi ve tabii ki, yine yüzlerce fotoğrafla geri döndüm. Hadi başlayalım.
Aslında buraya tam olarak 1 sene önce yine gelmiş, yine bir Gittim ve Gördüm yazısı yazmıştım. O zamanlar blog yeniydi ve böyle bir yere rastlamış olmak haliyle çok heyecan vericiydi. Linki burada.  Bu yazı benim için önemli, çünkü 1 senede fotoğraf çekme tekniğimin ne kadar değiştiğine de şahit olmuş oluyoruz bir bakımdan.
Önceki blog yazısında burayı anlattığım için yine her şeyi tek tek yazmayacağım ama Coffee Home, Samsun'da Atakum sahilinde bulunuyor. Önceki gidişimde fotoğraflarını akşamleyin çektiğim için görülemeyen bütün ayrıntıları tek tek inceleyebildim bu sefer. Ve çok sevdiğim bir arkadaşım da bana modellik yaptı, böylelikle birlikte her tarafını fazlasıyla karıştırdık (hatta çok fazlasıyla!).
İkinci fotoğrafta gördüğünüz kapı, mekanın Atatürk Bulvarı tarafında olan girişi. Öteki girişi ise sahil tarafından ve bahçe olarak düşünülmüş. Bu üstte gördüğünüz raf, kafenin hemen girişindeki büyük kitaplıktan ayrıntı. O kitaplıkta bir cevher olduğunun ise ilk kanıtlarından biri. Gelelim diğerlerine.
Sonsuza dek kitap fotoğrafı çekebilirmişim gibi geliyor ama şunu sormak istiyorum, kitapların büyük çoğunluğunun tıbbi içerikli olduğunu fark ettiniz mi? Hepsinin özel seçildiğine inanıyorum, bilinen evrenlerde bu kadar tesadüfün olması normal değil nitekim, hehe. Hadi devam biraz daha.
Burada bir saniye durup biraz etrafı gezelim çünkü çıkışta tekrar kitaplara uğrayacağız. Kitaplıktan tam karşıya baktığımız zaman gördüğümüz dolap şöyle:
Yakınlaaaaş.
Biraz daha ileriye gidelim. Merdivenleri çıkarken benim iki sene peşpeşe çektiğim halde hala çok sevdiğim masanın fotoğrafını zaten görmüştünüz yukarıda (bendeki blogger sabırsızlığı. Her şeyi hemen göstermek istiyorum). Şimdi üst kata doğru çıkalım.

Aa unutmadan! Bu dolabın önünde önce fotoğraf çekelim. Gülümseyin!
Şimdi üst kata çıkabiliriz artık. Ladies first!
Tam olarak neyin değiştiğini anlamadım ama burası geçen seneye göre değişmiş gibi geldi. Nasıl olduysa geçen sene aynı yerden bambaşka bir açı yakalamışım. Ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama bir gariplik olduğuna emin gibiyim, muhtemelen yeni eklenen bir dekorasyon değişimi var.
Yerdeki karolar #ihavethisthingwithfloors yapılacak cinsten. Biraz da üst katta takılalım o halde. Burada çok fazla oyalanmadan kitaplara geri dönmeliyiz.
Uzaklaaaaş.
Tamam işte. Sizi yine onlarca fotoğraf arasında soluksuz bıraktım, aşağıya inip en sevdiğimiz köşeye dönebilir miyiz? Önce oturalım.
Tamam, tamam! Ama biraz daha olabilir bence, insiyatif kullanmalıyım, evet kesinlikle. Hala tıbbi kitaplar...

Bu arada bu kitaplıkta antika teleskop bulduk desem??!
Son olarak antika radyolar, antika dürbün ve telefon da bulduk desem??
İşte bu kadardı, bitti. Burada fotoğraf çeker ve etrafı fazlasıyla dağıtırken bizlere her zaman güleryüzle yaklaşan çalışanlara çok çok teşekkürler. (Gerçi benim muhtemelen senede bir uğrayan ama tam uğrayan garip bir insan olduğumu düşünmelerine ramak kalmıştı. :() Onun dışında canım arkadaşım Burcu'ya da sonsuz teşekkürler, kendisi hiç üşenmeden bana o kadar yardım etti ki hakkını hiçbir şekilde ödeyemem.

Umarım ki seneye bir şekilde tekrar yolum düşer dediğim bir yer oldu, daha kahvelerine hiç gelemedik (2 saattir konuşuyoruz daha bir kere kahve demedik ehheha). Lütfen fotoğrafların değişimi (umuyorum ki gelişimi :) hakkında eleştiriler ve yorumlar bırakmayı unutmayın. Sonraki yazıda görüşmek dileğiyle,

Sevgiler!

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkürler! Umarım 1 sene sonra bu fotoğraflara da bakıp gülecek hale gelirim. :) Sevgiler...

      Sil