LILY PAD, 30 ml.

08:32


İnsanın her konu hakkında anlatacak bir şeyi mutlaka oluyor ya, benim bugün kısaca anlatacağım şey de aslında blogda sadece biraz sohbet etmek için.

Geçtiğimiz günlerde Ankamall'de dolaşırken şu anda kullandığım parfümün (Applejuice: Sıktığınız ilk anda burnunuza yeşil elma yaprağı kokusu gelen ve elma notalarıyla devam eden hoş bir ferahlığı olan tam bir yaz parfümü) çantama koyabileceğim kadar küçük versiyonu var mı diye bakmak için Zara'ya uğradım (Zara'nın benim için marka temsili de şu şekilde: Güzel parfümler ve kumaş pantolonlar; Mango çakması gömlekler). Parfüm beğenmenin mevsimle olduğu gibi ruh hali ile de yakından alakalı olduğunu düşündüğüm için (ve o gün tatlı bir insanla buluşacağım için çok mutlu olduğumdan) Lily pad'i ilk sıktığım zaman çok hoşuma gitmesine rağmen biraz daha dolaşıp tekrar gelmeye karar verdim. Önce mandalinalı meyveli kokarken yavaş yavaş kendini irish creamli latte gibi kokmaya bıraktı. Sandalağacı kokusunu normalde çok ağır bulmama rağmen en alt notalarındaki vanilya özüyle bu ikiliye adeta bayıldım. Ne çok kalıcı ne çok uçucu, her bir notasında bambaşka bir özüt bulunup hiçbirinden sıkılmanıza izin vermeyen bu parfümü çok sevdim. Büyük boyu olsa onu da alacaktım ancak şimdilik bu ufaklık çantada taşımak için de gayet uygun. Tam bir yaz parfümü değil ama kesinlikle şöyle bir sıktığınızda sizi iyi hissettiren bir parfüm. Koku duyarlılığı yüksek olan bir insan olarak benim testimden de tam puanla geçti: Zaten hafif hafif vanilyalı kahve gibi kokarken böyle şeyleri fark edemeyecek kadar mutlu oluyorsunuz.

Bir parfümü bu kadar anlatmış olmam da garip oldu; ama bu blogun okuyucusu anlayışla karşılayacaktır muhtemelen...

4 yorum: